Sonuçta, şükrünü ifade eden gruptaki geri bildirim ve mental durum olumlu olurken, olumsuz anlara odaklanan katılımcılarda ise standard terapiye göre geriden gelen bir seyir gözlemlenmiş. Araştırmanın bana göre en ilgi çekici yanı ise mektuplarda “ben” yerine “biz”, olumsuzun yerine olumlu ifadelerin kullanılması sonuçları bir hayli etkilerken, görünür sonuç olan mektubun karşı tarafa verilip verilmemesinin gözle görülür bir fark yaratmıyor olması.
Yaşamda ne olursa olsun, huzurun dışarıda değil ama dışarıdan gelenin tefekkürüyle içeride inşa edilebilen bir şey olduğunu hatırlatan bu muazzam halin sadece tespit edilerek çıkışının yapılmasının dahi insana ne kadar iyi geldiğini görmek hepimize ilham verebilir.
Araştırmanın yürütücüleri tüm bu çalışmayı bizler için kısaca özetleyerek şu başlıkları oluşturmuşlar:
Berkeley Greater Good Magazine’e göre şükrün değiştirdiği dört şey:
1- Şükür toksik duyguları silkeler.
2- Şükrünü fiziksel olarak ortaya koymasan da ondan yararlanırsın.
3- Şükrün hasadı için zaman gerekir.
4- Şükür beyninizi değiştirir.
Şükür ile çalışan katılımcılarda daha yüksek medial prefrontal korteks aktivitesi gözlemlenirken bu etkinin çalışmadan üç ay sonra dahi devam ettiği gözlemlenmiş.
Son olarak benden de beşinci madde;
5- Şükür hayattaki güzeli görmemizi sağlayan haldir.
Yere sağlam basmanın önem arzettiği bu dönemde güzeli görmenin, bunun için gerektiğinde destek almanın ve destek vermenin kolaylaşması dileğimle.
Burcu Tuncel
Kaynak: https://greatergood.berkeley.edu/article/item/how_gratitude_changes_you_and_your_brain